top of page

Miray'dan yedinci mektup: DİRENÇ

BÖLÜM2: DEĞİŞİYORUM


YEDİNCİ MEKTUP: DİRENÇ


Merhaba yenideen,

Dirençten bahsedeceğimi söylemiştim. Bilmem merak etmiş miydin, aklının bir köşesinde kalmış mıydı? İşte şimdi geldi zamanı dirence bakmanın benim takvimimde. Direnç deyince senin aklına neler geliyor? Fizikten çok anlamam. Ama insanın nasıl direndiğini çok iyi bilirim:) Tabi ki kendimden de. Hani bir çocuk ağzını sıkıca kapatır da o kaşığı ağzına sokamazsın bir türlü. Direnir. Yemek istemiyor. Yutmayacak onu. Hadi yutturdun diyelim, çocuğun içinin almadığı ama ebeveynin sağlıklı diye yedirdiği ama çocuğun tadını sevmediği o yiyeceği ağzında bekletip gidip çöpe çıkarması gibi.


Bir fotoğraf çekileceksin. Hiç istemiyorsun. Sıkarsın yumruklarını, zorla çekerlerse, ağzını büzersin, kaşını çatarsın. Direnirsin ve “gül” derler sana, gülmezsin. Hep çocukluk anıları doluşuyor zihnime. İstemiyorsan bir şeyi, sana yaptırılmasına direnirsin işte.


Babam bir gün fotoğrafımı çekmek istedi. Kayanın önünde durdum gülümsedim. Yukarı çık dedi, daha yukarı. Tırmanmak istemedim, beceremem diye korktum, dayanaksız hissettim. İlle de çık da çık, orada çekecekmiş beni. Tepede, en tepede. Tırmandım heykelin tepesine. Ama nasıl somurtuyorum. Canım istemedi, direndim. Ama yine de babamı hayal kırıklığına uğratmayayım diye olacak, kendimi zorlamışım. Kendini zorlamak kötü mü, hele senin için iyi olacak bir şey için, dersen, iyi kötü doğru yanlış yok derim. Oraya ıkına sıkıla çıktıysam yine varmış bir bildiğim, bir önceliğim. Ama bazen hani, yapmak istiyorum ama yapamıyorum dediğimiz yerler vardır, oralardaki yapamıyorum kelimesine biraz daha yakından bakmalı diye düşünüyorum.


Sen hayatının hangi alanında bir değişim istiyor, kendinden bekliyor, fakat gerçekleştiremiyorsan, onu düşün. Şu an yapmayı seçmiyorum çünkü……

Haydi doldur boşluğu.


“Ders çalışmalıyım ama bilgisayar oyununun başından kalkamıyorum” örneğini ele alalım hadi. Burdaki kişi benmişim gibi anlatacağım. Ders çalışmalıyım biliyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyorum, yeterince kaynağım yok, şimdiden başlarsam kendimden çok iyi bir performans bekleyeceğim ve eğer iyi bir not almazsam kendimi çok daha kötü hissederim gibime geliyor, biri bana anlatsa belki daha kolay olur ama kimden isteyebilirim ki gibi gibi birçok görünmeyen kısım var bu basit cümlenin içinde. Ya da belki basitçe canım ders çalışmak istemiyor da olabilir, sonucuna razıyım demek ki. Hepsi anlaşılır değil mi?


O yüzden bir şeyi yapmak isteyip de yapamıyorsan, ne için direniyor olduğuna, senin için daha önemli, daha hayati neyin olduğuna, neyin senin için daha öncelikli olduğuna biraz daha yakından bakmakta fayda olabilir.

Dirence yok edilmesi gereken bir bozukluk gibi değil, anlaşılması gereken bir hal gibi baktığımızda sence bu hayatımızı nasıl etkiler?

Kendimizi zorlamak, ittirmek yerine; anlamaya çalışmak neleri fark etmemizi sağlar?

Aslında bazen de gerçekten istediğimiz o şeyleri yapmamızı nasıl kolaylaştırır?


Belki de şöyle diyebiliriz o zaman daha cesaretle:


“Ben bunu yapmak istemiyorum aslında ya.”

Ya da belki;

"Ben de istiyorum ama hazır değilim, biraz destek almam gerekiyor.”

Ya da belki de;

“Ben de yapmak istiyorum ama kendi hızımda kendi zamanımda, ben istediğimde sen istediğinde değil!”


Umarım o cânım kendinizi ittirdiğiniz, ittirmenize rağmen yapamadığınız ve kendinizi bir ihtimal aptal, şımarık, tembel olarak etiketlediğiniz o yerlerde aslında neye ihtiyacınız olduğunu bulmak için bir kapı aralamıştır bu yazı.


Unutmayın hiç, sizin canınız kıymetli. Acele yok. Nasıl ki çiçekler vakti gelince açıyor ve iyi bir bakımla destekle, biz de öyle!


Gelecek mektupta görüşmek üzere!


Bakalım o zaman posta kutusundan ne çıkacak?


Sevgilerimle,


Miray🌿


145 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Miray'dan şimdi'lik son mektup: ŞÜKRAN

BÖLÜM 3: AKIŞTAYIM ÇOK ŞÜKÜR SON MEKTUP: ŞÜKRAN Merhaba, Bilmeyen olmak, değişime güvenmek, maceraya açılmak, direnme hakkımızı da kendimize vermekten bahsettik şimdiye kadar olan yazılarda! Bu mektup

Miray'dan sekizinci mektup: KONTROL

BÖLÜM 3: AKIŞTAYIM ÇOK ŞÜKÜR SEKİZİNCİ MEKTUP: KONTROL Merhaba, İşte yeni bir gün! Bakalım günün içinde senin için nasıl hediyeler saklı? Umarım bu yazıda da bir hediye bulup alıverirsin kalbine. Bugü

Miray'dan altıncı mektup: GÜVEN

BÖLÜM 2: DEĞİŞİYORUM ALTINCI MEKTUP: GÜVEN İşte geldim burdayııım, Özümle özünü selamlıyor, bu esnada tatlı tatlı gülümsüyorum. Umarım bu mektup seni mükemmel bir anda yakalar:) Hadi bir bakalım, Nası

bottom of page