top of page

TEMAS SINIRI: BİRLEŞME & AYRIŞMA

Bireyselleşme, ayrışma sürecine analitik literatürde sıklıkla rastlanmaktadır. Buna göre çocuğun bakım verenle kurduğu ilişkinin niteliği, daha sonraki yıllarda kişinin ayrışma sürecinin neresinde olduğuna dair de bilgi verir. Örneğin Kohut (2004, sf.70-71) dönüştürerek içselleştirme yoluyla, çocuğun kendiliknesnesi işlevlerini içsel bir yapıya dönüştürmesi ve bu yapı sayesinde ilerde de narsisistik gerilimleriyle baş etme ve kendi kendini yatıştırma becerisi kazanmasına değinir. Kazanıldığı takdirde bir daha kaybedilmeyen bu iç yapı (Kohut, 2004, sf.54) özerk bir kendiliğin ve kendilik işlevlerinin oluşumunun ve çocuğun ebeveynden ayrışmasının habercisidir. (Kohut&Wolf, 2004, sf.88) İşlerin yukarıdaki gibi yolunda gitmediği durumlarda ise; kendiliknesnesi işlevlerini üstlenen kendiliğin temeli olan iç yapılar oluşamaz (Kohut, 2004, sf.70-71; Kohut&Wolf, 2004, 82-83). Bu durumda o dönemin eşduyumla karşılanmayan narsisistik ihtiyacına saplanıp kalan çocuk, yetişkinlikte de kendi kendisine sağlayamadığı kendiliknesnesi işlevlerini hep dışarıdaki insanlarda arayacak ve dolayısıyla bağımlı kişilik özellikleri gösterecektir. (Kohut, 2004, sf. 55- 56; Kohut&Wolf, 2004, 82-83).

Daha fazlasını okumak ister misiniz?

Bu özel yazıyı okumaya devam etmek için www.miraysasioglu.com sitesine abone olun.

Hemen Abone Ol
0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Heiddeger (akt. Yanbastı, 1996, sf.245) bütün canlılar gibi biz insanların da hiç bize sorulmadan bu evrene adeta atılmış olduğumuzu; ister istemez geldiğimiz bu dünyada ise var olmaktan başka seçeneğ