top of page

Miray'dan dördüncü mektup: DEĞİŞİYOR MUYUM?

DÖRDÜNCÜ MEKTUP: DEĞİŞİYOR MUYUM?


BÖLÜM 2: DEĞİŞİYORUM


DÖRDÜNCÜ MEKTUP: DEĞİŞİYOR MUYUM?


Merhaba, merhaba!


Bakalım bugünün heybesinde neler var? Koyalım ortaya, bölüşelim.


Bugünün konusu değişmek olsun mu canım arkadaşım? Sana bu yazıda değişmenin sırrını vereyim mesela, ne dersin? :)


Evet açıklıyorum hazırsan.


Seeeen her aaaaan


DEĞİŞMEKTESİN.


Eveeeet! Ancak değiştiğini fark edemezsin her an. O ara ara o alana baktıkça görebileceğin bir şey, bazen baksan da göremeyeceğin ancak sezebileceğin, güvenebileceğin bir şey. Çünkü yaşamın özü!


Patlayana kadar bir tohum aynı görünür di mi? Ama neler neler halloluyordur içerde.. Ve vakti gelince, koşullar hazır olunca pat :) patlar! Ya da hani uçaktayken gittiğini anlamazsın ya, duruyor gibisindir, ama varınca anlarsın. Vay be nerelere gelmişim! Her an varıyordun. Son durağa gelince dank etti.


Aynada her gün gördüğün yüzün değişimlerini fark edemeyebilirsin, yumuşacık, organik şekilde olur genelde o değişim. Seneler geçip de iki resmi yan yana koyduğunda anlarsın. Facebookta 13 sene önceki foton karşına çıktığında “haaa” olursun.


"Aynı suda iki kere yıkanılmaz” demiş ya ünlü filozof, çünkü ne su aynı su, ne sen aynı sensindir, di mi? E biz niye taktık kafayı değişmeye o zaman tüm insanlık, hep beraber? Zaten değişiyoruuuz. Acaba çok mu sık bakıyoruz değiştik mi değişmedik mi diye kendimize? Çok mu bir beklenti içindeyiz şu yönde ya da bu yönde değişelim diye? Hatta gözümüzü üstümüzden ayırmıyor bile olabiliriz. Ahh! Ne var ki baktığın o tencere de bir türlü kaynamaz iyi mi?


Düşünün uçaktayız gidiyoruz, ama sürekli geldik mi, ahh gelmedik, vardık mı, ahh varmadık, varabilecek miyiz diye endişelenir gibi bir yaşamak. Birini beklerken saate bakıp durur gibi, tansiyonunu ölçüp durur gibi, kilona odaklanıp tartılıp durur gibi, ikide bir banka hesabında ne kadar para olduğuna bakıp durur gibi… Senin için önemli ya da hayati kıldığın her neyse sen de ona bakıp duruyor olabilirsin ve hiçbir şey değişmedi diye de kendini yargılıyor olabilirsin. Hah işte onu yapmasan artık, tohuma sen patlamadın diye kızmak gibi, çorbaya sen henüz niye olmadın diye kızmak gibi, uçağa giderken sen niye varmadın diye kızmak gibi…


Oysa beklesen…

Gereğini yapsan, sonra teslim etsen hayata.

İstediğin gibi olmasına, olmamasına, düşündüğünden çok farklı olmasına, tahmininin ötesinde bişeyler olmasına gönüllü olsan.


Bak bir nasıl geliyor kulağına?



Ne kadar da meşgul oluyoruz değişmekle, değiştirmekle değil mi insanlık olarak? Fark et. Bazen de tersi (yani değişmemek) ile. O da başka bir mektubun konusu olsun (KENDİME NOT* Dirençten bahsedelim). Yepyeni bir sayfa açmaktan bahsediyoruz, yok bir daha asla eskisi gibi olmayacak, buraya kadardı, değişeceğim, değişeceksin, değişmezsen gideceğim. Bir an önce bir varmak isteği hep! Fark et. Varıyorsun bir yerlere her an da, olduğun durağı son durak değil diye aşağılıyorsun sanki bazen, fark etmiyorsun bile. Olabilir mi?


Değiş, değiş, değiş! Bu yanlış, değiş, düzelt. Hem kendimize hem çevremizdekileri bu takıntı ile dünyayı dar edebiliyoruz bazen. Yalan mı? “Bu konuda ne yapacaksın, niye susuyorsun, benim hakkım yok mu bunu istemeye” diye sıralayıp giderken, bazen kendimizi bazen sevdiklerimizi sabırsızca, zaman tanımadan, onun ne istediğini, ona uygun olup olmadığını sormadan bir “doğru”ya ittirebiliyoruz. Sonuçta bir itiş kakış ve direnç ortaya çıkması da kaçınılmaz oluyor. Daha detaylı bakacağız bu direnç konusuna söz. Belki sen yaşamıyorsundur bu konu üzerinde bir baskı. Yine de sohbet eğlenceli geldiyse devam et, çünkü bu değişim konusu etrafında takıntılı biçimde dönüp duranlarımız çok ve hep birlikteyiz bu gemide. Belki bir sözcükle, bir metaforla birbirimize iyi geliriz.


Tam buradan biraz daha devam edeceğim bir sonraki yazıda.


Yeni mektupta görüşürüz!

195 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Miray'dan şimdi'lik son mektup: ŞÜKRAN

BÖLÜM 3: AKIŞTAYIM ÇOK ŞÜKÜR SON MEKTUP: ŞÜKRAN Merhaba, Bilmeyen olmak, değişime güvenmek, maceraya açılmak, direnme hakkımızı da kendimize vermekten bahsettik şimdiye kadar olan yazılarda! Bu mektup

Miray'dan sekizinci mektup: KONTROL

BÖLÜM 3: AKIŞTAYIM ÇOK ŞÜKÜR SEKİZİNCİ MEKTUP: KONTROL Merhaba, İşte yeni bir gün! Bakalım günün içinde senin için nasıl hediyeler saklı? Umarım bu yazıda da bir hediye bulup alıverirsin kalbine. Bugü

Miray'dan yedinci mektup: DİRENÇ

BÖLÜM2: DEĞİŞİYORUM YEDİNCİ MEKTUP: DİRENÇ Merhaba yenideen, Dirençten bahsedeceğimi söylemiştim. Bilmem merak etmiş miydin, aklının bir köşesinde kalmış mıydı? İşte şimdi geldi zamanı dirence bakmanı

bottom of page